Açı
Bir objektifin gördüğü alanın dereceyle belirlenmesi.
Bir objektifin gördüğü alanın dereceyle belirlenmesi.
Bir nesnenin yalnızca kenar çizgileriyle ve tek renk olarak beliren görüntüsü.
Işığa duvarlı malzemenin, üzerine düşen ışığın şiddetine bağlı olarak etkilenmesi.
Yatay perspektifli, ince uzun ve çok geniş açılı resim ve görüntü. 1800'lü yıllarda bu tür resim ve görüntülerin, karartılmış bir mekân içinde yapılan gösterisi.
Bilgi ya da düşünceyi taşıyan araç. Kitle iletişimi için kullanılan araçlara verilen ad.
İzlenen sahnenin çıplak göz ile değil, optik bir eleman aracılığıyla görülmesi. Örneğin, bir fotoğraf makinesi ya da bir dürbün kullanarak konuya bakmak.
Işığın farklı ortamlardaki davranışlarını inceleyen fizik dalı. Görme ile ilgili olan.
Gerçekte var olan ton değerlerinin, ters bir şekilde elde edildiği fotografik görüntü. Kaydedildiği yüzeyin şeffaflaştırılması sonucunda, istenilen sayıda pozitif fotoğraf elde etmek için kullanılır.
Sanayi devrimiyle birlikte ortaya çıkan bir dizi ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel ve toplumsal dönüşüm sürecine verilen genel addır.
Hayvanlar ve diğer canlılar gibi organları yoluyla yaşam mücadelesini sürdürme şansı olmayan insanoğlunun, doğayla savaşında akıl ve düşünce yetilerini kullanması.