Bitkiler enerjilerini fotosentez yoluyla güneş ışığından elde ederler. Ancak, çok fazla ışık da fotosentezi yavaşlatır. Çünkü, tıpkı biz insanların güneşte çok kaldığımızda derimizde güneş yanıkları olması gibi, çok fazla ışık, yani morötesi ışınım, bitkilerin yapraklarını yakar, kurumalarına neden olur. Ama üzülmeyin, herşeyin bir çaresi var. İsveç'ten bir grup araştırmacı, bitkilerin yapraklarının güneş yanığı tehlikesine karşı birbirlerini uyardıklarını ortaya çıkarmış.

Bakterilere karşı kesin çözüm sağlayan temizlik malzemelerinin reklamlarını sık sık goruyoruz. Ancak, yaygın görüşün tersine, çevremizdeki mikoorganizmaların büyük bir çoğunluğunun orada bulunmalarının bir nedeni var. Bedenimizde yaşamını sürdüren birçok bakteri bulunur. Tenimizde, bağırsaklarımızda ve ağız boşluğumuzda bulunan "iyi" bakteriler, bedenimizin doğal işleyişine katkıda bulunurlar. Ancak, kan, idrar ve omurilik sıvısında bakteri bulunmaz. Eğer bakteriler buralara girerse, bedenimizin bağışıklık sistemi bu bakterilerle savaşarak onları yok etmeye çalışır.

Bitkiler, besinlerini çoğunlukla fotosentez yardımıyla yaparlar. Topraktan aldıkları mineralleri ve havadan aldıkları karbon dioksiti, ışık yardımıyla birleştirerek, şeker ve başka besinler yaparlar. Bu, bir kimyasal tepkimedir ve ürün olarak oksijen, glikoz ve su ortaya çıkar. Geceleriyse, ışık olmadığı için, bitkiler fotosentez yapamazlar. Onlar da başka canlılar gibi enerji elde etmek için oksijen ve glikoz kullanırlar. Bu sırada, enerjiyle birlikte karbondioksit ve su da ortaya çıkar. Aslında, bitkiler de solunumları sırasında sürekli oksijen kullanırlar.